hat | kaynak | yazım usulü | hattat | video |
---|---|---|---|---|
ve ma tevfîkî illa billah aleyhi tevekkeltü ve ileyhi ünîb | Hud suresi 88. ayet | Celi Sülüs | Faruk Eratlı | |
English
عربي
Français
日本語
Başarım ancak Allah'tandır, O'na güvendim; O'na yöneliyorum
Var olmak acıtır. Yok olanın acısı da acıyanı da yoktur. Yoklukta kalan biri yokluğuna yanmaz, yokluğunun farkında olamaz. Belli ki şimdi burada yoklukta kalanın yokluğuna yanmayacağını yine var olmak sayesinde anlıyoruz. Varlığımız, yokluğumuzun değil, varlığımızın tercih edildiğinin belgesidir. Varlıkta şenlik de vardır hüzün de: Kanatları kırılır kuşların, gövdeleri sarsılır ağaçların, renkleri solar menekşelerin. Ama sonuçta kuşların kanatları vardır, sarsılan ağaçlar vardır, menekşeler solana kadar menekşedir, neşedir.
Var olmak acıdır. Yokluğun aksine, kendini fark ettirir var olmak. Var olan kendisiyle bağ kurar önce, sonra başkalarıyla, başka şeylerle. İşin aslı bağ kurmaktır.
Bağ kurdukça göğerir insanın içinin toprağı.
Yeşillenir. Hayata karışır. Dirilir. Ayağa kalkar. Şenlenir. Bağ kurmak var olmaktır. Ama bağ kurmak, iplerin ucuna asılı olmaktır. Varlığın üstüne bir de can sahibi oldun mu, o ipler daha da gerginleşir. Sinir uçlarını uyarır hale gelir her kıpırtı. Sonra bir de bilinç sahibi olmak da vardır; insan olmak denir buna. Canlı sadece kendi acısını çeker; insan başkalarının acısını da çekmeye başlar. Bağlar çoğalır, ipler düğümlenir. İpler çoğaldıkça acımaya aday yanlarımız çeşitlenir.
Varlığımızın farkına vardıkça, ayağımızın altındaki yokluk uçurumuna korkulu bakmaya başlarız. Nereden geldiğimizi anlarız yükseklik korkusuyla. Ve nereye döneceğimizi kabulleniriz kalbimizin cılız titreyişiyle.
Bu eseri sergimize bağışlayan Sayın Ahmet Olmuştur'a teşekkür ederiz.
Comments